T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
DİYARBAKIR / HANİ - Gürbüz Çok Programlı Anadolu Lisesi

"Kültürümü Tanıyorum" Projesi


Coğrafya öğretmenimiz Tülay ÖZLÜ danışmanlığında yürütülen öğrencilerimiz Aziz TOPDEMİR, Sultan KILIÇ , Hilal ŞIK ve Gülcan GÖK tarafından Diyarbakır kültürünün tanıtılması adına yapılan inceleme projemiz.

PROJE ADI          : Kültürümü Tanıyorum

PROJE TÜRÜ      : Tasarım

PROJE ALANI    : Kültürel Miras

PROJE NO           : 21

     Okulumuzda TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarları Destekleme Programı kapsamında yapılacak olan bilim şenliği için hazırlanan 'Kültürümü Tanıyorum 'adlı araştırma projemizi Coğrafya öğretmenimiz Tülay ÖZLÜ danışmanlığında yürüten öğrencilerimiz Aziz TOPDEMİR, Sultan KILIÇ, Hilal ŞIK ve  Gülcan GÖK Diyarbakır Sur ve çevresindeki dokuz  bin yıllık tarihe sahip olan alanın turizme kazandırılması ve tanıtılması için yaptıkları inceleme sonucunu okul sitemiz aracılığı ile paylaştılar. Dağ kapı alanı bir bütün olarak ele alınıp Kültür Havuzu olarak değerlendirilerek Diyarbakır ilininkültürelvemimarivarlıklarafarkındalığınartırılması amaçlanmaktadır. Öğrencilerimiz ve yakınçevretarafındanbileazbilinenbueserlerin öğrencilerimizle gezilerek tanıtım fotoğraflarının çekilmesi, eserler hakkında doğru bilgiler elde edilerek kültürel değerleri tanımaları amaçlanmıştır.

         

DİYARBAKIR  KALESİ VE SURLARI:

Diyarbakır surlarının inşası ile ilgili farklı kaynaklar değişik tarihler sunmakta ancak ortak olarak 4.yy ortalarına işaret etmektedir. Diyarbakır surlarının çevre uzunluğu yaklaşık 5200 metredir. İçkale'nin Diyarbakır Kalesi ve SurlarıSuriçi'nde kalan bölümünün uzunluğu 599 metredir. İçkale ile birlikte sur duvarlarının toplam uzunluğu yaklaşık 5800 metredir. İçkale dâhil sur duvarlarının çevrelediği toplam alan yaklaşık olarak 1,57 km2'dir. Dış surlar üzerinde 82 adet, İç Kale üzerinde ise 19 adet burç bulunmaktadırDiyarbakır Surlarının dört ana kapısı bulunmaktadır. Surlar, Dağ Kapı (Harput Kapısı) ile kuzeye, Urfa Kapı (Rum veya Halep Kapısı) ile batıya, Mardin Kapı (Tell Kapısı) ile güneye, Yeni Kapı (Su, Satt veya Dicle Kapısı) ile doğuya açılmaktadır. Yaklaşık dokuz bin yıllık olan surlar, Çin Seddi'nin ardından dünyadaki en uzun ve geniş savunma duvarıdır. 2000 yılında yapıyı Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil edenUNESCO, 2015'te ise Dünya Mirası olarak tescil etti.

 

 

ULU CAMİİ:

 

Anadolunun en eski camisidir.Müslüman Araplar tarafından şehrin merkezindeki en büyük mabedin (Martoma Kilisesi) camiye 30-04-2022çevrilmesiyle oluşturulmuştur. Daha sonra 1091 yılında Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah'ın buyruğu ile büyük bir onarım gördüğünü, değişik dönemlerde birçok kez onarım ve eklentilerle bugünkü şeklini aldığını kitabelerinden öğrenmekteyiz. 1115 yılında geçirdiği yangın ve deprem sonucu içerisindeki kemerler, sütunlar ve bezemeli taşlar hepsi yıkılmıştır. Dışarıda bulunan mermer taşları bu tarihten sonrayayılmıştır.

 

Erken İslam döneminin ünlü Şam Emeviye Cami'nin (benzerliklerden dolayı) Anadolu'ya yansıması olarak yorumlanan Diyarbakır Ulu Cami, İslam aleminin 5. Harem-i Şerifi olarak kabul edilmektedir. Camiinin dikdörtgen avlusundaki şadırvan da görülmeye değerdir. Ayrıca Camide sibernetiğin babası 30-04-2022olarak kabul edilen ünlü bilgin El Cezeri'nin yaptığı güneş saati bulunmaktadır.

 

 

 

 


ŞEYH  MUTAHHAR( Dört Ayaklı Minare ) CAMİİ:

30-04-2022

Balıkçılarbaşı semtinde yer alır. Akkoyunlu Sultanı Kasım tarafından 1500 yılında yaptırılmıştır. Siyah ve beyaz sıralı kesme taşlarla inşa edilmiştir. Camiden ayrı dört sütün üzerinde yükselen kare planlı minaresi Anadolu'da tek örnektir.

 

 

 

 


BEHRAM  PAŞA CAMİİ:

30-04-2022Vali Behram Paşa tarafından 1564-1572 tarihinde yaptırılmıştır. Mimar Sinan'ın eseri olarak kabul edilmektedir. Tamamen kesme taştan yapılmış olup, tek kubbelidir. İkili son cemaat yerine sahiptir.






HAZRETİ SÜLEYMAN CAMİİ:


        30-04-2022 Hazreti Süleyman Camii, Nasiriyye Camii, Meşhed Camii, Murtaza Paşa Camii ve Kale Camii olmak üzere birçok isimle anılmaktadır. Minaresindeki kitabelerden anlaşıldığı üzere Nisanoğlu Ebul Kasım tarafından 1155-1160 yılları arasında yaptırılmıştır.

 

         İç Kalede, Oğrun Kapı'nın güneyindeki burcun kenarında yer alan caminin en önemli özelliği Hz. Ömer döneminde Diyarbakır'ın fethinin buradan başlamasıdır. Caminin bitişiğinde Osmanlılar Dönemi'nde yapılan Halid Bin Velid'in oğlu Süleyman ile Diyarbakır'ın Araplar tarafından alınışı sırasında şehit düşen diğer sahabelerin burada yattığı Meşhed bulunmaktadır. Sahabelerin burada olması burayı bir ziyaretgâh haline getirmiştir.

30-04-2022         

Yapı günümüzde de geçmişten gelen önemini korumakta ve hala ziyaret yeri olma özelliğini devam ettirmektedir. Cami 1631-1633 yılları arasında Vali Silahtar Murtaza Paşa tarafından yanındaki meşhedle birlikte esaslı bir onarım görmüştür. Eğimli arazi üzerine kurulan cami, farklı dönemlere ait yapılarla bir topluluk haline gelmiştir. Batısında bir Sahabeler Türbesi, namazgâh ve bir çeşme bulunmaktadır. Kuzeyinde de bir türbe ve bir çeşmeye yer verilmiştir. Cami kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen bir alanı kaplamaktadır. Kuzeyinde bulunan son cemaat yerinden harime geçiş sağlanmaktadır. Caminin iç kısmında mihrap nişi ve tavandaki kalem işi süslemelerle sınırlı kalan yapıda süsleme unsurları cephede kitabe olarak karşımıza çıkmaktadır. Caminin kuzey doğusunda kare gövdeli bir minare yer almaktadır. Minarenin gövdesi silmeli yazı kuşaklarıyla beş bölüme ayrılmıştır. Kalker üzerine sülüs yazı kullanılan kitabelerde harflerin araları Rumi ve palmetlerin işlendiği kıvrık dallarla hareketlendirilmiştir. Kitabeler yarım oluk ve düz bir silme ile üç yönden çevrilmiştir. Minarenin doğusunda yer alan kitabe güneyindeki kitabeye göre daha sağlam durumdadır.


MERYEM ANA KADİM KİLİSESİ:

30-04-2022Ali Paşa Mahallesi'nde yer almaktadır. Bugün faal durumda olan tek kilisedir. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Geç Roma dönemine tarihlenen bir kapısı ve mihrap üzerinde kalıntıları görülebilen mimari bezekler bulunmaktadır. Geçirdiği bir çok onarım sonucu planında değişiklikler olmuştur. En son 18. yüzyılda onarım görmüştür.

 

 

 

 

SAİNT GEORGİ(Kara Papaz) KİLİSESİ

30-04-2022İç kalenin kuzeydoğu köşesinde yer alır. Yapım tarihi kesin olarak bilinememektedir. Ancak inşa tarzı ve yapıda kullanılan malzemeden dolayı M.S. 2. yüzyıla ait olduğu düşünülen kilise Artuklular döneminde sarayın hamamı olarak kullanılmıştır.

 

 

 

 

30-04-2022Bazı kaynaklarda Artuklu hükümdarlarının bu hamamda ve sarayda Cizreli bilgin El Ceziri'nin imal ettiği mekanik sistemleri kullandıkları yazılmaktadır.

 

 

 



HASAN PAŞA HANI:

30-04-2022Diyarbakır'da Ulu Camii'nin doğu girişinin karşısında, Gazi Caddesi'nin üzerinde yer alan tarihî han. Hanın iki kitabesinden öğrenildiğine göre, Diyarbakır'ın Osmanlılar tarafından alınmasından sonra üçüncü vali olan Sokollu Mehmet Paşa'nın oğlu Vezirzade Hasan Paşa tarafından 1572 ve 1575 yılları arasında yaptırılmıştır. Avlulu, iki katlı olarak inşa edilmiştir. Avlunun ortasında sütunlu ve üstü kubbeli bir şadırvan bulunmaktadır. Hasan Paşa Hanı günümüzde çeşitli amaçlarla kullanıldığından özelliğini kısmen olsa yitirmiştir.

 

 

 

SÜLÜKLÜ (KAZANCILAR) HANI:

30-04-2022Diyarbakır'ın merkez ilçelerinden olan Sur'da yer alan tarihî bir handır. 1683'te Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve onun kız kardeşi Atike Hatun tarafından inşa edilen han, siyah bazalt taştan yapılmıştır. Sülüklü Han, adını avludaki kuyunun içinden tedavi amaçlı çıkarılan sülüklerden almıştır.Zamanında üç katlı ve her katında on sekiz odanın olduğu bir yapı olan hanın zemin katı ahır olarak kullanılmıştır fakat han, günümüzde tek katlıdır. Üst katların dinlenme odası, alt katların ise ahır olarak kullanıldığı Sülüklü Han, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında süvari birliklerin karargâhı olarak kullanılmıştır. Günümüzde kafeterya olarak işletilmektedir.

 

 

ON GÖZLÜ (DİCLE) KÖPRÜ:

30-04-2022Sur ilçesinde Dicle Nehri üzerinde yer alan tarihî bir köprüdür. On açıklığa sahip olduğu için yerel halkça On Gözlü Köprü olarak bilinirken eski Silvan yolu güzergâhında bulunduğundan bazı kaynaklarda ise Silvan Köprüsü olarak da geçer.Şehir merkezine 3 kilometre uzaklıkta olup Diyarbakır'dan gelerek Mardin'e devam eden (eski Mardin yolu), sonra doğuya doğru ayrılan tali yolun bağlantı yerinde, kentin merkezini Bağıvar beldesi ile civar köylere bağlayan noktada bulunmaktadır.Köprünün ilk yapım tarihi ile ilgili farklı türde görüşler vardır. Bu görüşlerden bazıları köprünün şimdiki yerinde, antik dönemde de bir köprü olduğunu öne sürer.Birkaç defa kısmen veya tamamen yıkılıp yeniden inşa edildiği düşünülen köprünün, yapım yılı olarak bilinen en yakın ve doğru tarih, köprü üzerinde yer alan kitabeden fark edilmektedir.Kitabeye göre Mervaniler döneminde 1065 yılında yaptırılmıştır.

 

 MESUDİYE MEDRESESİ:

30-04-2022Artuklu Beyliği tarafından 1198-1223 yılları arasında yaptırılmıştır.Medresenin yapımı 1198'de Artuklu Meliki Ebu Muzaffer Sökmen döneminde başlayıp 1123'te Melik Mesud lakaplı Mevdud zamanında tamamlanırken medresenin planı Halepli Usta Cafer Bin Mahmud tarafından yapılmıştır. Medresenin kitabesine göre medresede fıkıh, tıp, fizik, matematik, biyoloji, kimya, edebiyat ve felsefe gibi dersler okutulmuştur.

İki girişi olan medresenin girişlerinden biri Ulu Camii'ye açılırken medresenin asıl kapısı ise medresenin kuzeyinde yer alır.Kareye yakın bir plana sahip avlunun güneyinde biri büyük üç kemerli revak yer almaktadır. Kesme taşlarla ve iki kat şeklinde imar edilmiştir. Yapının avlusundaki mihrabın iki yanına yerleştirilmiş döner taş sütunlar binada meydana gelecek çökmeyi tespit için konulmuştur. 

 

ZİNCİRİYE MEDRESESİ:

 

30-04-2022Kesin olmamakla birlikte yaygın görüşe göre 1236 yılında Eyyûbî hükümdarı Melik Salih Necmeddin döneminde yapılmıştır. Bazı kaynaklarda ise 1198 yılında Artuklular döneminde Kutbuddin Muzaffer II. Sökmen tarafından yaptırıldığı söylenmektedir.Diyarbakır Ulu Camii'nin batı kısmında yer alan medrese, Sincariye Medresesi olarak da bilinmektedir. Medresenin güneybatısındaki kitabeye göre medresenin mimarı Ebu Dirhem'dir. I. Dünya Savaşı'ına kadar medrese olarak kullanılmış olup daha sonra müzeye çevrilmiş günümüzde Kuran Kursu olarak kullanılmaktadır.

 

 

GAZİ KÖŞKÜ:

30-04-2022Diyarbakır'da yer alan iki katlı tarihî bir köşktür. 15. yüzyıldan kalma yapı, Akkoyunlu eseri olarak bilinir.Önceleri Semanoğlu Köşkü olarak bilinen köşk, I. Dünya Savaşı esnasında 16. Kolordu Komutanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından karargâh olarak kullanılmıştır.14 Mart 1916 tarihinde Diyarbakır'a gelen Atatürk, 27 Mart 1917 tarihine kadar bu köşkte kalmıştır.Diyarbakır Belediyesince 1937'de satın alınarak Atatürk'e armağan edilmiştir.

 

 


CEMİL PAŞA KONAĞI:

30-04-2022Siirt mutasarrıfı olan Cemil Paşa tarafından 1888-1902 yılları arasında inşa edilmiştir. İki bin metrekare üzerine kurulu konak, 17. yüzyılda konut olarak yapılmış mimari yapılarından biridir. Harem ve selamlıktan oluşmakta ve geniş bir avlusu bulunmaktadır.Haremlik kısmının kuzey tarafı kışlık, güney tarafı yazlık olarak kullanılmış; doğu ve batı kısımları da mevsimlik olarak kullanılmıştır. Selamlık kısmında ise ahırlar, hizmetli odaları, kabul odaları, kahve odaları, mabeyn odası, dikdörtgen bir çerçeveye sahip elips bir havuz vardır.İki girişi bulunan konağın yapımında kesme bazalt taş ve yapıya hareketlilik kazandırmak amacıyla "cıs" adı verilen malzeme kullanılmıştır.

 

 

 

CAHİT SITKI TARANCI MÜZESİ:

30-04-2022Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan bir müzedir. Diyarbakır doğumlu şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın doğup büyüdüğü evdir. Ev, 1733 yılında inşa edilmiştir. 2 Ekim 1910 tarihinde bu evde dünyaya gelen Cahit Sıtkı Tarancı'nın çocukluk ve gençlik yıllarının bir bölümünün geçtiği bu tarihi ev; 1973 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından satın alınarak restore edildikten sonra, cumhuriyetin 50. Yılında 29 Ekim 1973 tarihinde Cahit Sıtkı Tarancı'nın anısını yaşatmak ve ismini ebedileştirmek amacı ile müze olarak hizmete açılmıştır.

 

 

 DİYARBAKIR ARKEOLOJİ MÜZESİ:

30-04-2022Sur içinde yer alan  1934'te açılan müze, 1986'da yeni binasına taşınıncaya kadar faaliyetini, Ulu Cami'nin batısındaki Artuklu Hükümdarı el-Melikü's-Sâlih Mahmud zamanında (1201-1222) yaptırılmış olan Sincariye (Zinciriye) Medresesi'nde sürdürmüştür. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi'nde arkeolojik eserlerin yanı sıra yöresel etnografik eserler yer almaktadır. Bölgede bulunan Geç Paleolotik, Neolotik, Kalkolotik, Hitit, Asur, Roma, Bizans, Erken Hristiyan, Emevi, Abbasi, Selçuklu, Artuklu, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlı çağlarına ait arkeolojik eserler sergilenmektedir. Müzenin çeşitli fiziki sorunlarından dolayı 2004'te bakanlık oluruyla İçkale, Diyarbakır Müze kompleks alanı olarak işlevlendirilmiştir ve Haziran 2015'te hizmete açılmıştır.

 

 

İlginiz için teşekkür ederiz.

 

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 30.04.2022 - Güncelleme: 12.05.2022 18:38 - Görüntülenme: 580
  Beğen | 18  kişi beğendi